bugün

entry'ler (18522)

turgut altınok un mal varlığı

https://www.youtube.com/shorts/NXlCGJ34VYo
kpss'ye ggirmeden çocuklarını özel kontenjandan devlete sokacak kadar fakir kişidir. baba işte, çocuklarımın bir geleceği olsun, devlete koyayım demiş.

kastamonu da kafasına ampul takıran akp li genç

düşünün...
bu zihniyette-kapasitede genç insanlar sadece akp'ye mi oy atıyor-akp seçmeni mi sanıyorsunuz?
dep ,mhp, chp vs sağ-sol, şeriat-laik, dinlisi-dinsizi, türk'ü-kürt'ü çoğunluğu böyle.

artık bizden geçti. ölmüş eşek kurttan korkmaz diye bir atasözü var.
biz artık kaç yıl daha yaşayacağız? kaç yıl yaşarsak yaşayalım bir gelecek kurma şansımız da yok, zamanımız da yok.
çocuklarınızın torunlarınızın geleceğini belirleyecek insan bu kafasına ampul takan gençler.
sizce bu gençler nasıl bir ülke ve nasıl bir geleceği bu ülke insanına kazandıracak?
emin olun bu gençlerin insanlarımıza ülkemize getireceği tek şey kaos çatışma savaş ve kutuplaşmadır.
emekliler ağlıyor ama çoğunluk olan bu gençler emekli olduğunda bizim yaşam standartlarımızı bile yakalayamayacak.

yıl 2013 ve tedx talks da emin çapa.

https://www.youtube.com/watch?v=__yTofXY-Kg

vaktiniz varsa izleyin. yoksa videonun 5. dakikasından itibaren 2013 de 10 yıl önce bu günleri anlatıyor. düşünün... böyle insalar dışlandı ve basın yayın yalaka cahillere kaldı. siyaset mafya çıkarına çalışan onlardan maaş alanlar bugün toplumu yönlendiriyor bilinçlendiriyor.
o zaman uyarı yapan ve ülke varlıklarını satıp, ucuz ve bol dolar borçları alıp, yerli şirketlerin işletmelerin yabancılara satışıyla gelen paranın yatırıma istihdama değil de montaj sanayiye ülkeye yapılan makyaja harcanmasıyla yaşanan sunni büyümenin aslında ilerisi için felaket olacağı uyarısı yapan bu insanlara vesayetçi gerici devletçi tutucu statükocu darbeci diyorlardı.

ne oldu?
bu insanlar ürettikleriyle bugün emeklisine 1.000 lira fazla veremiyor.

mahmut efendi cübbeli ahmet için allahla görüştü

daha önce de yazıştım kendini hz meryem sanan meczup için...
şimdi bu meczuplar için kalkıp "evet ya görüştüm. ufak bir mesele vardı da alo diyene kadar yüz yüze konuşalım dedim." diye etry girsem espri bayatladı.
bu ülkede sallasan (elini) bir meczup, bir kafir, bir müşrike değiyor.
bunlara yapacak espri kalmadı.

kendisini otorite sanan yazarlar

batan gemiden kurtulup ıssız adaya çıkan kazazedenin kendini adanın krralı ilan etmesine benzer duruma şimdi entry mi yazalım?

2024 yıl önce yıl kaçtı

eksi 1 olurdu. yani milattan önce 1 olurdu.

28 mart 2024 rte nin yeni çözüm süreci müjdesi

resmi ağızlardan (akp çevresinden) böyle bir açıklama yok.
bu açıklamalar akp dışından gelmekte. bunu ciddiye alanlar da akp tarafından bu açıklamalara bir tepki verilmemesi yüzünden.

yine de böyle bir yeni açıım süreci izlenirse ülkücüler diyarbakır'da sarı kırmızı yeşil pkk bayrakları ve kürdistan bayrakları altında erdoğan bahçeli barzani ve şivan perver sahnede megri megri söylerken gözyaşları içinde bozkurt işareti yaparsa şaşırmam.
işin en önemli kısmı da türklük ay-yıldız istiklal marşı türkiye adı vb tartışmalarında akil adam heyeti/insanları ikna etme görevini de mhp alır.
olmaz demeyin, burası türkiye...
daha dün hain denilenler bugün vatansever, bugün vatansever olanlar yarın hain olabiliyor. dün cemaat fetö yalakalıığı yapıp bir yere gelenler oluyordu, bugün cemaat fetöye küfür ederek bir yere geliniyor.
dün cemaate yardım etmek dinin milliyetçiliğin gereğiydi, bugün vatan hainliğinin gereği.

hollanda da ineğe hallenen gurbetçi

şimdi bir şeyler yazacağım, öküzün biri çıkıp vatan millet edebiyatı yapacak. siz bu insana benzeyen yaratıkların tek tük olduğunu mu sanıyorsunuz?
unutmadan...
coğrafya kader diyen embesillere kapak olacak durum. coğrafya kader ise bu insana benzeyen yaratık hollanda'da değil de vatanında inek siker.

hollanda'da yaşayan biri coğrafya kader ise artık başka coğrafya'da olduğu için inek sikmeyecek, sarışın at gibi hollanda kızlarla sevişecek olması lazım değil mi?

çadırda yaşayan göçerlere devlet ev vermiş. adamlar odaların içine çadır kurmuş hesabı.

akp ye oy vermeyen emekli şerefsizdir

birileri şeref denen şeyin ne olduğunu bilmediğinden şerefin belirtisini değerini herhangi bir patiye oy atma-atmamakla veya 3-5 kuruş bir kurumdan maaş almakla-almamakla tarif ediyor.
şerefi aşağı mahallede bakkal şeref ya da karşı komşu şeref amca sanıyor.

napoleon boneparte savaşta yendiği bir prusya'lı subayın "siz para şan şöhret için savaşıyorsunuz. biz onur şeref için savaşıyoruz. bunun için size kılıcımı teslim etmiyorum" demesine karşı tebessüm eder ve "her insan kendinde eksiklik duyduğu şeye sahip olmak için savaşır" sözü akla gelince...

benim şerefimi ne akp, ne chp, ne para, ne tanrı, ne bayrak, ne ülke ne de din belirler-ifade eder.
ben akp'li veya chp'li olmasam da şerefliyim.
benim dinim islam olmasa da ben şerefliyim.
benim bayrağım hilal olsa da, haç olsa da ben şerefliyim.
ben türk olmasam da ben şerefliyim.

yukarda ki tüm değerleri anlamlı ve değerli kılan şey şereftir. tüm bu değerler sizin şerefinizi belirleyemez-gösteremez.
eğer şerefiniz yoksa bu değerler anlamsız ve bir hiç olur.
eğer türk olmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, birr ırk din kültür dil bayrak sahibi olmak bir şeref olsaydı; insanların bu ülkede yaptığı şerefsizlikler olmazdı.

şerefe sahip olmadan önce şerefin ne olduğunu bilmek lazım. yoksa cahilliğinizi belli edersiniz.
tıpkı ehliyet almadan araba kullanmasını bilmeden ferrari alıp direksiyona geçip gaza basıp duvara veya başka arabalara çarpıp rezil olma durumu yaşamanız gibi...

şeref ne mi?
sahip olmadığın-bilmediğin şeyi sana anlatacak zekaya sahip değilim.

f erbakanın kollarını hareket ettirmeden yürümesi

nörolojik bir durum olabilir. medulla oblongata bölgesindeki deküzasyon da bir problem olabilir.
yok lan nörolog falan değilim. sadece boynumuzu kırmıştık da (c2 ve c3 de dislokasyon fikstür boyun travması yaşamış) adeta direkten dönmüş, 2 yıl zor ve zahmetli bir tedavi, rehabilite dönemi yaşamanın kazandırdığı kültür sadece.

rüzgarda eteği açılan kız

yarım saniye de olsa bir an dünya pespembe görünür.
sonra centilmenliğiniz gereği başınızı başka tarafa çevirir ve görmemezden gelirken içinizden "hay senin centilmenliğine... oğlum iyice bakamadık lan" diye kendinize kızarsınız.

hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın

o hz meryem ise; burada kalkıp "öyle birini yolladığımı sanmıyorum" diyerek zeus rolünde espri yapmayacağım. bu din neden testis klitoris çevresinde yaşanıyor?

bunu neden mi dedim?
bu kadına sorsanız "sen neden kendinize hz meryem diyorsunuz?" diye sorsanız mutlaka "ama ben de bakireyim" diyecek.
yalnız bu hz meryem ise sorun yok, eğer hz isa'yı doğurmaz ise o zaman sorun olur.
aslında pek ülkemizde sorun olacağını sanmam. bu sefer insanlarda "allah doğum kontrolü yapıyor, aile planlamasına dikkat çekmek için hz meryem'e babasız çocuk doğurtmadı" diyecek milyonlarca kişiler olacağına bahse girerim.
neden mi?
zamlar için kılıçdaroğlu'nu eleştiren ve cehape önüne gidip zamları protesto eden insanların olduğu ülkede yaşıyoruz da o bakımdan şey ettim.

oyumuzu neye göre veriyoruz

kimin neye göre oy attığını bilmem ama oy isteyenler seçmeni tehdit ediyor.

https://www.msn.com/tr-tr...da7194b&ei=89#details

iktidarın progandalarının temelinde yatan algı "bizim adayımıza oy atmazsanız hizmet alamazsınız" şeklinde empoze ediliyor.
bu ülke ne hale geldi?

hocaların hocam dediği meslek

https://www.youtube.com/shorts/MTzMn--6F9Q
biraz bilgi...

akape seçmeni

https://www.youtube.com/shorts/oT1SSJV-24E

ülke olarak öyle bir haldeyiz ki...

yazarların parfüm tercihleri

jean paul gaultier - kokoriko.
maalesef son atımlarını kullanıyoruz ve artık orjinal ürünü bulamıyoruz.

sözlüğün en mutsuz 5 yazarı

durakta durmayan belediye otobüsü peşinden koşar gibi "alllo! hooop, beni unutmayın" diye el kaldırıyorum.

akp nin çöküş dönemi

https://www.youtube.com/shorts/NfV3V5dgAco yorumsuz...

efendimiz denince akla gelen ilk kişi

yetişkin bir birey olarak bu dünya'da yaşadığım süreçte kendim.

makamı yetkisi ne-kim olursa olsun kimse benim efendim değil. kimsenin kölesi de değilim ve kimsenin sorumluluğunda değilim.
beni yaratan allah veya peygamber bile benim efendim değil.
öyle ya, bu yaşamda ben her şeyin tek sorumlusu ve yetkilisiyim. kararlarım, tercihlerim, davranışımdan ben sorumluyum. eğer benim efendim allah veya peygamber ise yanlış veya hatalarımdan onlar sorumlu olur ve beni cehenneme kimse yollayamaz.
yaptığım hatalardan suçlardan günahlardan kimse allah'ı suçlayamaz.
ne bileyim, rüşvet alsam kayıt dışı paralar zulamda bulunsa ve rüşvet paralarını kalkıp "cami yaptıracağım, bunlar cami parası" diye savunsam herhalde gidip "bunun efendisi allah-peygamber" diye bunun için allah peygamberi suçlamazsınız.

düz mantıkla örnek verelim. arabanızın camına bir çocuk taş atıp kırdığında ya da arabanızı çiviyle çizdiğinde siz çocuğun babasının yakasına yapışır ve arabanızın cam parasını boya parasını istersiniz.
çocuğuna sahip çık, nasıl çocuk sahibi oluyor-yetiştiriyor dersiniz.
gidip 5-10 yaşında çocuğun yakasına yapışmazsınız.

emeklilere zam müjdesi

ülkede insanlar şu an öyle bir yokluk içinde ki...
en acı olan da insanlar aç ve yoksul olduğunun farkında değil.
zamlar-ekonomik durum hayat pahalılığı meselesi olmaktan çıkmış, her anlamda biyolojik ve ruhsal olarak türk toplumunu hastalıklı bir millet haline getirip hayat pahalılığı artık bir sağlık yaşam-hayatta kalmak meselesi olmuştur.

içki ve sigaraya yapılan astronomik zamlar yüzünden insanlar ölmekte.
astronomik artan fiyatlar yüzünden sağlıksız yetersiz dengesiz beslenen ilköğretim çağında ki gençlerde kansızlık gelişim bozukluğu %80'ler seviyesine çıkmış.
10 genç-çocuktan 8 tanesi ileriki yıllarında kalp damar hastalarına yakalanacak.
insanlar artık gıdaların sağlıklı kaliteli olmasına değil de fiyatlarına bakıyor ve üreticiler de artık sağlıklı gıda yerine halkın alabileceği fiyattan ürün üretebilmek için kaliteden ödün vermekte.

eğitim hayatında 10 çocuktan 5 tanesi soruyu anlayamıyor. sınavlarda çözülen-doğru cevap verilen matematik fizik kimya biyoloji vb sorularının ortalaması zeka sorunu yaşayan doğuştan veya sonradan yaşanan beyin gelişiminde olumsuzluklar yaşayan öğrencilere uygulanan özel eğitimde alınan sonuçlarla eş değer.
bu %50'ye yakın çocuklarımız geri zekalı mı?
eğitim sisteminin yetersizliği mi?
hayır!

çocuklar yeterli dengeli ve sağlıklı beslenemiyor. örn: beynin öğrenme ve hafıza becerileri-kapasitesine en büyük etkiyi yapan bdnf proteinleridir.
yeterli dengeli sağlıklı beslenemeyen, gelecek kaygısı içinde, karnını doyurmakta zorlanan ailelerde bu çocukların beyinlerinde bdnf proteinleri yeterli seviyede olur mu? bu çocuk sağlıklı ve normal bir akıl ve zeka kazanabilir mi?

sadece çocuklar mı?
yetişkinler de aynı sorunu yaşıyor. toplum genelinde seyreden ve aklı-zekayı kullanmama örnekleri (bakınız: sokak röportajları ve kim milyoner olmak isterde elenen yarışmacılar, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyip dünya bizi kıskanıyor diyenler) yanında hastane ve sağlık ocaklarında yazılan antidepresanlar vitamin hapları dünya genelinde rekor kırıyoruz.
açlık seviyesinde yetersiz dengesiz ve sağlıksız beslenen insanlarda ilk ve en önemli belirtiler ruhsal rahatsızlıklar ile cilt problemleridir. daha da geniş açıdan bakarsanız asabiyet, değer yargılarının dejenere olması (davranış bozuklukları-huy değişmesi de diyebiliriz) algılama zorlukları, tepkimede gecikme-refleks sorunları vs. vs.
eğer bu durum (yetersiz dengesiz sağlıksız beslenme sürerse) rahatsızlıklar kronikleşir ve bunun tedavisi pek yoktur. her 100 hastadan anca 3-5 tanesi bu rahatsızlıkları atlatır.

son 10 yılda en az 15 milyon insan bu kronik rahatsızlıklarla boğuşuyor. gençlik olarak tam anlamıyla hastalıklı bir toplum yarattık. sorun artık zam-ekonomi değil de bir sağlık, yaşama-hayatta kalma sorunu oldu. bunu kimse dillendirmiyor-konuşmuyor. özellikle kadınlar ve çocuklar bu açlıktan ilk etkilenen kesim. açlık çeken afrika ülkeleri düzeyinde sebze meyve hayvansal gıdalar balık et süt ürünleri tüketiyorruz ve bu tüketimin de en az %80 kısmı sağlıksız.

edibüdü: bdnf- brain derived neurotrophic factor. beyinde türetilmiş sinir hücresi büyüme faktörü, BDNF, gelişmekte olan nöronların büyümesini, değişmesini, sinir sistemimiz olgunlaştıktan sonra nöronlarımızın yaşayabilmelerini, sinaptik nöroplastisiteyi ve uzun dönemli hafızanın oluşmasını sağlayan ve düzenleyen proteindir.

bdnf, beynimizde öğrenme ve hafıza konusunda çok önemli bir yere sahip proteindir. beynimizde ki bdnf miktarını doğrudan etkileyen birçok faktör vardır. fazla miktarda sahip olmanız veya az miktarda sahip olmanızın yeni bir şeyler öğrenmemiz konusunda çok önemli bir yere sahiptir.

rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi

az önce izledim. bu insanlık düşmanları savunmasız ve silahsız sivil halkı salonda kadın erkek yaşlı genç demeden koridorlarda makineli tüfeklerle tarıyorlar. yaralanıp yerde kıvranan insanları da sanki kurbanda koyun keser gibi bıçakla doğruyorlar.
tıpkı filistinli hamas teröristleri gibi.
görüntüler çok korkunç ve iğrenç. burada maalesef paylaşamıyor ve link veremiyoruz.
tabi ki bunları yaparken yaptıkları eylemi kendileri görüntüye alıyor ve her zaman ki gibi "allahu ağbar" diye sevinç çığlığı atıyorlar, sosyal medyada zafer diye paylaşıyorlar.
bu eyleme kim katılmış, izin vermiş, emir vermiş, destek vermişse, ucundan kıyısından buna kim dahilse ve buna kim seviniyorsa rusya bunu pahalıya ödetir.
mendillerinizi hazırlayın.
tıpkı israilde ölen masum insanlar için meydana çıkıp katilleri lanetlemeyenler bugün filistinde sokaklarda zafer naraları atanların ölümlerine ağlıyor.
rusya da bunu ödetir. olsun, katil rusya diye ona da ağlarsınız.

unutmadan...
aslında gençlere bu görüntüleri izletmek lazım. din diye, ideoloji diye, özgürlük hak hukuk diye ortaya çıkıp masum ayakklaarına yatan bu insanlık düşmanlarının asıl ne olduğunu ve bu insanlara özgürlük savaşçısı diye lanse eden bu insanlara destek verenlerin nasıl bir dünyaları olduğunu anlamaları için bu görüntüler okullarda çocuklara gösterilmeli.