bugün

entry'ler (18649)

yazarlardan parfüm önerileri

yaz geldi ama olsun, bol sarımsaklı işkembe çorbası.

vanminitlan: bağyan olsam hemen gidip hamilelik testi yapmak için çubuğa işerdim. yok yani, emziren anne gibi nereden geldi aklımıza?

cem yılmaz ın 10 bin dolarlık nafaka davası

sıcak yaz gününde sağlık rahatlık ferahlık vb açısından aynı zamanda ütü derdi pek olmayan, kırışsa da havai bir görüntü arz eden en uygun olan giyim tercihi gereği bir kaç keten gömlek pantolon alacağım.
mağazaya girdiğimde ilk önce kumaşına bakarım.
dikimine kalıbına bakarım.
sonra fiyatına bakarım. burada önemsemediğim ve benim için bir değer arz etmeyen o pantolon ve gömleğin markasıdır.
beklentimi istediğimi karşılıyorsa fiyat önemsizdir.
beklediğim kaliteyi karşılamayıp, kalitesiz olması durumunda fiyat önemli olur ve maliyet analizi yapar bu kadar para bu mala verilmez derim.

insanın yaşamda karakter, kişilik, eğitim, görgü, kültür, medeniyet olarak prezantabl olmasa bile yeterli bir seviyeye getirip kalite olgusunun edinmesine; şöhret, mal, mülk, para, makam, mevki sahibi olmak, diploma sahibi olmak, ünlü olmak vs tüm bu olgular katkı sağlamaz.
ilk önce içimizde ki ezilmişlik, açlık, aşağılık duygusunu yenmeliyiz.

ne bileyim... ayakkabısı olmayan veya bir yazlık bir kışlık ayakkabıyı 4-5 yıl giyen, beğendiği ayakkabıyı alamayan insanın parayı bulup 100 çift alması gibi davranışı sergileyen ya da zenginlik lüks veya geçim derdi olmayan bir aile içinde olup çocukken arkadaşında görüp beğendiği ayakkabıyı anne babası bu ucuz-kötü diye almamasıyla içinde kalan ukdeyi ileriki yaşlarında bu kadar servetle-parayla nasıl bu kadar rüküş giyinebilir? bunun hiç modacı veya image maker tanıdığı arkadaşı yok mu dediğiniz kokonalar olmamanız için önce kendinizi eğitin ve geliştirin.

unutmayın, kalite algınızı ve kendi gelişiminizi size verecek ve sizi eğitecek hiçbir sistem kurum kişi yoktur.
özellikle 15 yaşından sonra insanı eğitemezsiniz. eğer gençliğe ergenliğe adım atmış bir canlı eğitiliyorsa o insan değildir. o yaşta (gençlikte) anca hayvanlar eğitilir.
bu yaşta insanlar ne almış ise almıştır, bu yaştan sonra almış olduğu temel değerler davranışlar üzerine insan kendini inşa eder.
bunun için kendinizi geliştirin.
sıcak havalarda ter içinde giyeceğiniz sağlıksız petrol bazlı-katkılı giysileri markalarına bakıp hava atmak için almayın.
bir de güzel kokuyum diye en iyi pahalı parfüm kullanıp ortaya leş gibi koku çıkarmayın.

kapiş...

annem baban uğur dündar dedi

konuyu az çok takip ediyorum.
konu sizin bildiğiniz gibi değil. hele ki uğur dündar konusunda bir babalık söz konusu değil. zaten uğur dündar mahkeme kararı olmadan böyle bir ilişki yaşamak, evlat sahibi olma iddialarını ret ederek dna örneği verdi ve babalık iddiasında bulunan kişiye yardımcı olmak için elinden geleni de yapacağını söylemiş.bunu babalık iddiasında bulunan kız yayında söyledi.
dna'dan çıkan sonuçta iddialara konu olan evladın uğur dündar'dan olmadığı ortaya çıktı.

zaten annenin de çıkıp benim çocuğumun babası uğur dündar, onunla birliktelik yaşadım diye açıklaması yok.
zaten anne göründüğü kadar tüm ünlülerle zamanında birlikte olan-olmak isteyen biriymiş. annenin arkadaşı açıkladı.
anne şimdi evlenmiş ve yurt dışında yaşıyor.
annenin konu hakkında çıkıp konuşmaması, zamanında olan isteyerek veya istemeyerek bir hatanın deşilmesine izin vermemesi, annenin evlenmiş olması vve almanya'da yaşaması, çocukların çıkıp annem korkuyor baskı altında vs demeleri de düşünülürse...
uğur dündar, metin akpınar nasıl biri ki hem almanya hem türkiye de yargıyı emniyeti kontrol almış da bu çocukları anneyi mağdur ediyor almanya'yı, türkiye'yi baskı altında tutup olayı gizleyebiliyor.

konudan bağımsız olarak düşünüyorum da...
bir gecelik ilişkiler sonunda doğan çocuklar, bu babalık davaları-iddiaları, yıllardır süren hukuk süreçleri bu babaları olduğunu öğrendikleri insanların işsiz parasız dikili ağacı olmayan ve 10.000 lira emekli maaşıyla ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen, üzerinde ceketi, ayağında ayakkabısı olmayan biri olduğunu ögrenseler; bu babanın çıkıp "git işine, senin gibi bir evladım yok" dese çocuklarda bu kadar "baba sevgisiyle yanıp tutuşma" olabilir mi?

insanın aklına "ya da bu ünlülerle bir gecelik birlikte olan ya da bin gecelik olsun, o masum anneler(!) adam çulsuz gariban olsa o adamdan hemen hamile kalayım der mi?" diye sorular geliyor.
ünlülerin bir gecelik kaçamakları sonunda doğan bu çocukların babalık sevgilerine özlemlerine bakınca gözlerim yaşarıyor.

demiryolu korkuluk demirlerini çalan hırsızlar

bu ülkede hırsızlık suçunun bir cezası olsaydı bu iletişim çağında her şeyin ifşa olduğu ortamda bu ahlak ve etik değer yoksunu insanımsılar böyle davranamazdı.

netflix in pkk lıyı başrol yaptığı dizi

sen hamas'a arka çıkar, hamas terörist değil dersen; elin adamı da pyd'yi terörist olarak görmez.
ben yaparsam helal, sen yaparsan haram anlayışında kalkıp iki yüzlü tutarsız politikaları savunarak benim teröristim iyi senin teröristin kötü dersen olacağı bu.
teröre karşı tepki duyacaksanız senin-benim teröristim olmaz. olursa olacağı bu...

erdoğan osmanlı imp yeniden kurabilir mi

mantıksal açıdan (olasılık teorisine değinmeye gerek yok. nasıl olsa erdoğan oğulları imparatorluğunda yaşayanlar anlamayacak) bu mümkün olabilir.

sn. cumhurbaşkanı erdoğan'ın kurduğu imparatorluğa sen ben osmanlı diyebiliriz ama böyle bir şey olursa tarih bunu erdoğan imparatorluğu olarak kayıt ederek yarın bir gün bu imparatorluk yıkıldığında bazı embesiller çıkıp erdoğan oğulları - hepimiz erdoğan'ız diye ağlayacaklar.

malumunuz, dünya'da soyadı ile insanları tanımlama-belirleme nereden bakarsanız 4.500 yıllık geçmişi olsa da 17-18 yy. ile dünya genelinde soyadı nesep belirleme - tanımlama toplum genelinde kullanılması yaygınlaşmış olup ülkemize 1934 de kullanılmaya başlamıştır.
yine de insan egosu kültür etkisiyle kendini tanımlarken (örn şeyh şıh kont, baron, hacı, hoca, paşa) bir ünvan kullanmaktadır ve insanlık genetik aşağılık kompleksinden kurtulamamıştır.

kuva i milliye ne ise hamas da o dur

hamas bir terör örgütüdür. biri çıkıp bugün böyle bilgisizce "kuva'i milliye ne ise hamas da o dur" diye konuşursa yarın biri çıkar "kuva'i milliye ne ise pkk fetö de o'dur" der.
demekle de kalmaz, bu teröristlere gizliden değil de açık açık destek verir ve onları bir terör örütü olarak tanımaz.
onlara neden diye kızdığınızda da aynı hamas gibi bunlar da birer özgürlük savaşçıları der.

terör örgütleri listesine her özgürlük hareketi alınmaz.
basitçe anlatmak gerekirse siyasi emellerine ulaşmak için silahlı eyleme başvuran ve bu eylemlerinde sivil masum insanları öldüren yapılar interpol de dahil olmak üzere uluslar arası ve ulusal kanun yasa koyucular tarafından takip edilen yapılar-oluşumlar terör eylemi listelerine alınır. artık onlar bir özürlük hareketi-oluşumu, siyasi bir hareket olarak görülmez.
bir başka ülke insanı, bir başka ırk, dil, kimlik, coğrafya, inanç vb içinde olan masum insanların ölümü beni ilgilendirmez veya öldüren benden ölen masum düşmandan diye bir insanlık suçuna destek veremezsiniz.

geceye bir söz bırak

https://www.youtube.com/shorts/4Owo8j4u8XU

doğru-yanlış, haklı-haksız tartışılır.

fındıklı belediyesinin banyosu

görgüsüzlüğün vücut bulmuş hali. halkın parasını heva ve heveslerine öyle bir harcıyorlar ki...
çok şükür, bugün de yine birileri adına utandık.

https://twitter.com/tokce...tatus/1780119430241849652

seçilmiş başkanların belediyeleri batırması

kayyum diye atananlara bakınca... bu ülkede insanlar yönetime gelince (kamu veya özel) neler yapılmamalı tek davranış-eylem kriteri ölçüsünde hareket ediyor. genetik özelliğimiz olmalı, maşallah hepimiz Titanik kaptanı gibiyiz.

israil

dünya'nın en şanslı devleti.
birileri israil için özellikle güvenlik açısından çok akıllı (devlet aklı açısından geniş tanımlama yapmaya gerek yok) çok başarılı, çok istikrarlı diyebilir.
ya da israil veya israil'in destekçileri olan dostları olanların çok zeki olduğunu söyleyebilir.
yanılıyorlar...
sadece israil'in düşmanları çok aptal.

sayfalarca yazmaya gerek yok.
konu burada...

https://www.youtube.com/shorts/MqQ2-Yf4zfs

camilerin ahır yapılması

konuyu ne açıdan tartıştığınızı anlamadım.
ağzı olan konuşacağı bir seviyede tartışmanıza güleceğim geliyor.
komik ötesi, cehalet ötesi argümanlar sunuyorsunuz.

ne bileyim...
din-teoloji açısından tartışmış olsaydınız; hani şu müslümanım diyenlerin dini veya allah'ın dini olan islam açısından cami ahır yapıldı konusunu tartışsaydınız bir kaç kelam ederdik.
ya da sosyoloji, felsefe, siyaset-politika, kamu idaresi açısından tartışsanız yine söyleyecek sözümüz vardı ama konu cahilce a partisi ya da b partisi, ali veya veli üzerinden tartışılıyor.

ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın

tıpkı etinden sütünden faydalanmak mı dersiniz, sinekten yağ çıkarmak mı dersiniz, her kuşu silkti, gözünü leyleğe dikti mi dersiniz ne derseniz deyin aynı bu durum...

ülkemizde seçimlerden sonra seçimi kaybeden belediye başkanın ertesi gün yeni belediye başkanının mazbatasını alıp göreve başlaması arifesinde milyonluk ihaleler, milyonluk satın almalar, satılan belediye arsaları-arazileri...
örn: Yerel seçimlerin tamamlanmasının ardından AK Parti'den CHP’ye geçen belediyelerden olan (veya herhangi bir partiden başka bir partiye geçen) Tuzla Belediyesi'nde devir teslim töreni gerçekleşmedi.

CHP listesinden seçimi kazanan yeni başkan Eren Ali Bingöl’e mazbatası henüz verilmezken Tuzla Belediyesi, resmi gazetede yayımlanan ilana göre Aydınlı Mahallesi, Zuhal Sokak’ta bulunan belediyeye ait taşınmaz mal varlığını satışa çıkardı.

https://www.gazeteduvar.c...ihale-yapti-haber-1681691

ister brezilya ister türkiye fark etmiyor.
din dil ırk kültür ideoloji fark etmiyor.
yaşanan insanlık adına tüm acılar yanlışlara bakınca insan kanun-yasalara ve din veya ahlak ettik kurallara uyacağına bu değerleri kendine uydurmasından problemler çıkıyor.

fetöcü kemal batmaz ın en son rezil hali

içişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline ilişkin trafik verileriyle ilgili basın açıklaması düzenledi. Bakan Yerlikaya, "9 günlük bayram tatilinde 6 bin 530 kaza meydana geldi, 75 kişi hayatını kaybetti" dedi. Bakan Yerlikaya, Düzce’de diğer sürücülere selektörle radar denetimini haber veren 14 sürücüye kesilen trafik cezalarının iptal edildiğini açıkladı.

https://www.msn.com/tr-tr...c547fcfac914e9a&ei=16

herkesin anlayacağı düz mantıkla anlatalım.
malum, birilerinden daha zeki olduğumuz için "yazar burada ne demiş?" şıp diye anlıyoruz, gelelim konuya; sürücüler yolda diğer sürücüleri uyarıyor.

ileride trafik kontrolü var, çevirme var diyor.
amiyane tabirle "abi dikkat polis var" olayı. bir insan başka bir insanı neden polis var diye uyarır?
sürücüler yolda trafik kurallarına uyarak ilerliyorsa ve trafik olağan akışında seyrediyor ve yasa-kanunlar çiğnenmiyorsa bu olabilir mi?
kontrol noktasına kadar hız limitine, sollama kurallarına uyan, cep telefonu vb ile uğraşmayan, ne bileyim yolda oğlan biraz kullansın, eş sevgili kızım kullasın diye arabayı yeterliliği olmayan başkasına vermeyen sorumlu bir insan neden başkalarına "dikkat polis var" desin?

1- dikkat polis çevirme radar var diyen sürücü kurallara uymuyor. bunun için kendisi gibi diğer insanları-sürücüleri gördüğü için uyarıyor.
2- dikkat polis çevirme radar var dediği uyarı yaptığı sürücüler kurallara uymuyor.
3- her hâlükârda ortada bir suç unsuru var. uyarı yapan kurallara uymuş olsa bile kurallara uymayanlara "dikkat edin, çevirme-kontrolü geçene kadar kurallara uyun" diyerek suçu ve suçluyu korumuş oluyor.

buna göre kesilen cezalar neden af ediliyor?
bu kesilen cezalar kağıt üzerinde olsa, henüz tahsil edilmemiş olsa bile devletin kamunun akarı-geliri-kazancı değil mi?

sadece bu mu?
af edilen milyarlarca liralık vergiler, af edilen ve ödemelerden muaf tutulan milyarlarca liralık borçlar-yükümlülükler...
insanın canına malına geleceğine zarar verenlere getirilen aflar...
bunlar (insanların canı malı kaderi geleceği) devletin malı mülkiyeti sorumluluğu sahip olduğu değerleri değil mi?

bir fetöcünün yorganı yatak yüzünü yıkamasına gösterilen hassasiyet neden iç edilen talan edilen devletin insanların halkın kamunun canına malına parasına ormanına denizine dağına deresine gösterilmiyor?
en fazla 100 kişinin öleceği depremde yüzbinlerce insan öldü, yüzlerce milyar dolarımız gitti. bunlar bu ülkenin değeri kazancı değil mi?
aylar geçti, yıllar geçecek ve bu sorumlular ne olacak?

nasıl bir ülke olduk?
burnumuzun dibinde ki koskoca direğe değil de başkasının gözünde ki çöpe bakıp ahkam kesiyoruz.
tıpkı daha dün yüzlerce milyon liralık saati boş verip bugün 1500 liralık istakoza takılmak gibi.

fetöcü kemal batmaz ın en son rezil hali

bir de içi boşaltılan belediye kasalarına, 128 milyar dolara, merkez bankasının 800 küsür milyar lira (geçen yıl edinilen zarar, 2023 ortalama dolar kuru ile 30 milyar dolara yakın) zarar etmesine, 10 liraya yaş çay alıp 150 liraya çay satıp zarar eden çaykur'un durumuna ki burada yüksek teknoloji, endüstri 4.0 vb yüksek maliyet-teknoloji gerektirmeyen üretim de bu kadar yüksek kar marjına rağmen nasıl zarar ettiği anlaşılmayan çaykur vb devlet iştiraklerine vs konularına girmeden; keşke devletin, kamunun malına da bu kadar hassas olunsa...

söylenecek çok şey var da...
anlama özürlü veya akıl zeka etik değer ile ahlak yoksunu birileri fetö teröristini mi savunuyorsun diyecek...
yazık bu ülkeye.

evinde silah bulunduran yazarlar

tabi ki var, silah bulundurma-savunma hakkı kutsaldır.
bazı embesiller gibi silahlanma karşıtı değilim.

generalleri erler oylarıyla seçsin

şimdi burada biri kalkıp sakın ha "senin demokrasine sokayım" diye entry girmesin.
hem ayıp hem yasak olduğunu hatırlatmak için iş bıu entry girilmiştir.

çevrenizde hiç fetocu var mı

olmaz mı?
daha dün din kardeşimiz, hoca efendi diyen, fetö dediğimiz için bizi vatan haini ilan eden akp'liler ve akp yalakalığı yapıp fetö sayesinde kazanç elde edenler düşünülürse...
sallasam (elimi) fetöcüye değiyor.
onları af edecek tanrıyı da insanı da tanımıyorum.
zamanı gelince hepsi insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılanacak.

hakan ural tevfik göksu osman gökçek

deniz demişken aklıma geldi, denizleri kirletmeyelim.
2023 deniz kirliliği cezaları şöyleydi.
I- Petrol/petrol türevleri tahliyesi veya deşarjı yapan tankerler :
A) 1000 (dahil) grostona kadar olanlar; groston başına 2,009.85 TL
B) 1000 ilâ 5000 (dahil) groston arasında olanlara; A bendindeki miktar ve 1000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 502.48 TL
C) 5000 groston üzerinde olanlar; A+B bendindeki miktarlar ve 5000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 50.23 TL

II- Kirli balast tahliyesi yapan tankerler :
A) 1000 (dahil) grostona kadar olanlar; groston başına 366.18 TL
B) 1000 ilâ 5000 (dahil) groston arasında olanlara; A bendindeki miktar ve 1000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 73.05 TL
C) 5000 groston üzerinde olanlar; A+B bendindeki miktarlar ve 5000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 11.59 TL

III- Petrol/petrol türevleri ve kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtaları :
A) 1000 (dahil) grostona kadar olanlar; groston başına 1,004.92 TL
B) 1000 ilâ 5000 (dahil) groston arasında olanlara; A bendindeki miktar ve 1000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 200.99 TL
C) 5000 groston üzerinde olanlar; A+B bendindeki miktarlar ve 5000 grostonu geçen tonaj için groston başına ilave 50.23 TL

IV- Gemiler ve diğer deniz taşıtları ile denize boşaltılan çöp ve kanalizasyon suları :
Cat 4 için önceki versiyon, esas olarak gemiden çıkan çöp ve kanalizasyon deşarjına atıfta bulunuyordu ve yeni kanun hükmünde aşağıdakiler de Cat 4 kapsamında kirletici olarak tanımlanıyor:

Evsel atık su
Deterjanlı su
Köpük
Scrubber sistemi yıkama suları
Benzer yıkama suları ve katı atıklar vb.

Yeni hükme göre, yukarıda belirtilen Cat 4 kapsamındaki bir kirlilik olayının meydana gelmesi durumunda Çevre Kanunu’nda belirtilen küçük gemilere verilecek cezalar aşağıdaki gibidir :

1) 18 (dahil) gros tona kadar gemiler için 11.146,00 TL
2) 18-50 gros ton arası gemiler için 22.293,00 TL
3) 50-100 gros ton arası gemiler için 44.586,00 TL
4) 100-150 gros ton arası gemiler için 66.879,00 TL

150 gros tondan büyük gemiler için :

A) 1.000 (dahil) gros tona kadar gemiler için gros ton başına 502,48 TL
B) 1.000 gros ton ile 5.000 gros ton arasındaki gemiler için A kalemine 1.000 gros tonun üzerindeki gros ton başına 100,50 TL eklenecektir.
C) 5.000 gros tonun üzerindeki gemiler için A+B kalemine 5.000 gros tonun üzerindeki gros ton başına 50,23 TL eklenecektir.

Bunkerlerin Kükürt içeriğine ilişkin Para Cezaları

Yeni hükme göre, 01.01.2020 tarihinden itibaren yürürlükte olan IMO düzenlemeleri ve Türk kanunlarının izin verdiği limitlerin üzerinde kükürt içeriğine sahip yakıt kullanan gemilere ceza uygulanacak olup, uygulanacak ceza tarifesi aşağıdaki gibidir :

A) 1.000 (dahil) gros tona kadar gemiler için gros ton başına 445,86 TL
B) 1.000 gros ton ile 5.000 gros ton arasındaki gemiler için A kalemine 1.000 gros tonun üzerindeki gros ton başına 55,73 TL eklenecektir.
C) 5.000 gros tonun üzerindeki gemiler için A+B kalemine 5.000 gros tonun üzerindeki gros ton başına 11,15 TL eklenecektir.

Yukarıda belirtilen tarife uygulanırken, gemi/deniz aracının tüzel kişilere ait olması halinde hesaplanacak ceza üç katı oranında artırılır.

2023 oranlarına şimdi 2024 de bu cezalara bir de %80 zam - enflasyon farkını ekleyin. aslında ülke ve insanlarımız olarak denizlerimizde canlı yaşamın yok olmak sürecini durduramayız, geri de döndüremeyiz ama hiç olmazsa sosyal farkındalıklarla denizlerimizde yok olan canlı yaşamı yavaşlatma ihtimalimiz var.

bunun için denizlere çöp atmamalıyız, yerel yönetimler ve hükümetlere arıtma tesislerinin kurulması - şirketlere kurdurulması için baskı yapabiliriz.

bağnaza bağnaz diyen bağnazdır

bu ülkede hırsıza hırsız denildiği için, cahile cahil diyen insanların suçlu olduğu düşünülürse...
doğru söylem.